22 Mayıs 2010 Cumartesi



VARILAMAYAN DİYAR

Bir şarkı var kulağımda.. Sesini açıyorum, gözlerimi kapatıyorum. Başka bir diyara yolculuk.. Yol o kadar güzel ki hiç bitmesin istiyorum ama diğer yandan gidilen diyar daha da güzel biliyorum. Şu hayal treninde bile tezatlar bırakmıyor yakamı. İlk istasyonda duruyor tren mecbur iniyorum çünkü annem sesleniyor! Açıyorum gözlerimi, gidiyorum yanına '‘dolaptan yumurta çıkarsana’’ diyor. Veriyorum yumurtalarını, isteksizce soruyorum var mı başka yapılacak bir şey diye? Ve yine odama dönüyorum. Tekrar şarkının sesini aç, gözleri kapa ve kayıt! İstasyonda diğer treni bekliyorum, hemen geliyor. Halbuki sevmiştim şu eski bankta oturup burada biraz beklemeyi. Neyse yolculuğa devam. Bir denizin üzerinde geçiyor tren. O da ne?! Balıklar sıçrıyor denizin yüzeyinde ve bir tanesi yüzüme bakıp gülümsüyor! - küçükken fazla çizgi film izlediğim doğru. Tamam tamam hala çok çizgi film izlediğim de doğru – Hayır! Yine bir istasyon ve inmem lazım trenden. Kapı çalıyor sinir bozucu bir şekilde! Basıyorum kapı otomatına off açılmıyor kapının kilidi takılmış yine. İniyorum, açıyorum, babamın elinden torbaları alıyorum gidip mutfağa teslim ediyorum ve yeniden odamdayım. Tekrar bineceğim trene bekliyorum uzun uzun gelmiyor! Evet istasyonu seviyorum dedim ama bu kadar beklemeye hiçbir zaman tahammülüm olmaz ki benim. Yok gelemeyecek belli. Demek ki biraz önce indiğim tren son sefermiş. Açıyorum gözlerimi gerçeğe dönüyorum. Gidilecek güzel bir yol yok, beklenilen tren yok, eski hüzün kokan istasyonlar yok, gitmeyi planlayıp hiç göremediğim o diyar zaten yok!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder