19 Aralık 2010 Pazar


Kalbimde bir yer boşaldı. Üzülmem lazım ama o kadar hafifledim ki kuş misali… Bu boşluk ürkütmüyor beni. Aksine güzel oldu. Yer lazımdı nefes alabilmek için. Yeni yazılacaklar için boşluklar lazım. İçim acıdı koparken sana ait parça ama zor değildi. Daha önce kaç defa denenmişti, kopamamıştı. Nasıl da kolaylaştırmışım. Pamuk ipliğine bağlıymış. Defalarca çekip koparmamışım. Bu sefer düştü! Hem de tek seferde... Mutlu muyum? Bilmiyorum. Huzurlu muyum? Kesinlikle evet! Soru işaretleri ne kadar yormuş aklımı, nasıl da yüklenmişim kalbime. Hayret dayanmış bunca zaman. Şimdi şaşkın. Hiç bu kadar sensiz olmamıştı ki. Özler miyim? Sanmıyorum. Çok özledim, çok tattım o duyguyu. Kalmıyor zamanla bazı hisler gördükçe gerçekleri, büyüsünden kurtulunca düşlerin anlıyorum seni. Şimdiye kadar söylenmiş tüm sözlerinin manasını biliyorum artık. Geç oldu. Çok geç… Çoktan bilmem lazımdı yalanlarını. Yine de şanslıyım. Hiç soru yok içimde.

Seninleyken ne kadar üç noktayla bıraktığım cümlem varsa hepsini sonlandırdım. Noktalarım kesin, net!