24 Eylül 2010 Cuma



İZ BIRAKMADAN SİLMEK…

Hayatınızdan çıkarmanız gereken insanlar varsa hiç tereddüt etmeyin. Çünkü onlarla yaşadığınız her an sizi üzmekten başka bir şeye sebebiyet vermez.

Yaşanmışlıklarla dolu bir insanı hayatından çıkarmak zordur. O insanın rolü olduğu film şeridini keser atarsınız, film kopar. Filminizde silik, unutulmuş sahne olsun istemezsiniz ve her anınızı beyninizde saklarsınız hele ki yüzünüzde tebessüm yaratan anılarsa onlar beyinden kalbe çoktan geçmiştir. Kalpten anı silmek uzun zaman alır. Bazı insanlar o anıları zorla siler. İnanamazsınız yaptıklarına. Yıllar önce yanında huzur bulduğum insan bunu mu yapıyor bana diye şaşkına dönersiniz. Fakat şaşkınlık geçer kabullenirsiniz ta ki kalpteki anıları hatırlayıncaya kadar. Filmi geriye sarıp silmeniz gereken sahneleri görünce öfke başlar, öfke diner ve artık vakti gelmiştir. O insanı hayatınızdan silersiniz. Ama asla kusursuz silinmez. Dikkatli bakınca izleri hep gözükecektir. Dikkatli bakmamayı öğrenmelisin. Yoksa hep kalpteki o güzel anılar ve sonradan yaratılan inanılmaz gerçekler arasında incinirsiniz.

Şimdi ben 24 yaşındayım. Belki daha çok erken ama bazı insanları, kalbimde o insanlara ait çok eskiden kalmış güzel anıları sildim. Aslında silmeye çalıştım demek daha gerçekçi. Bunun kötü yanı: iz kalmadan silmenin imkansızlığını gördüm. İyi tarafı ise: kalbime kimseyi sonradan iz bırakacak kadar bastırarak yazmamam gerektiğini öğrendim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder